27 Nisan 2013 Cumartesi

Honda'da 2 büyük yenilik: Honda Civic Hatchback ve 1.6 dizel





   Bugün okantestetti'de Yeni Civic Hatchback'i konu ediyorum. Ancak Civic Hatchback'in özelliği sadece yeni kasa olması değil aynı zamanda sonunda Honda'nın (biraz geç de olsa) dizel motor üretmiş olması. Civic'in tarihinden bahsetmemiz gerekirse 1972 yılına dönmemiz gerekir. İlk olarak hatchback olarak hayatına başlayan Civic ilerki dönemlerde sedan versiyonu da çıktı. Ülkemizde ise 4. nesline kadar pek tutulan bir araç olmadı ancak 4. nesil (1987-1991) ile birlikte popüler olmaya başlayan Civic 5. nesli (1992-1995) ile büyük satış başarısı yakaladı. Ardından ise efsane olarak bilinen Civic denince ilk akla gelenlerden olan 6. nesil (1996-2000) çıktı. 6. nesli ise V-TECH motor teknolojisi ile ünlenen halk arasındaki adıyla V-TECH kasa olan 7. nesil (2000-2005) izledi. Modifiyecilerin çok sevdiği bu aracın ardından 8. nesil geldi. 8. neslin hatchback modeli Avrupa'da deyim yerindeyse yok sattı, hatta öyle ki ülkemize uygun motorlu bir versiyon getiremedi Honda uzun bir süre. Daha sonra ise şuan piyasadaki 9. nesil geldi. Hatchback versiyonu ise biraz gecikmeli de olsa aramızda. Kısacası çok köklü bir tarihe sahip efsaneleşmiş bir model var karşımda. Bakalım atalarına yakışan bir model olmuş mu. Hemen testimize geçelim. Test aracımız 1.6 dizel Sport donanım manuel şanzıman.





   Tasarım konusunda önceki nesil Civic HB gibi uzaydan gelmiş izlenimi yaratmıyor. Çünkü temel olarak o aynı tasarım baz alınarak değişiklikler yapılmış. Ancak 2 parçalı arka cam gibi tasarım detayları hala mevcut. Tasarım konusu zevkten zevke değişir özellikle birçok test yazımın altına gelen yorumlardan bunu daha net görebiliyorum artık :). Ancak Civic HB konusunda olay iyice ucu açık bir hal alıyor. Hatta genel olarak yeni Civic'lerde böyle. 9. nesil Civic'ler temelinde 8. nesli alarak ilerleyen tasarımlara sahip. Ancak baya bir değiştirilmiş. Peki Okan iyi mi olmuş kötü mü olmuş derseniz bence kötü çünkü ben önceki araçların sade ancak farklı görünümünü daha çok seviyordum. Önceki kasa Civic'ler yeni modellere göre çok daha sportif duruyorlardı. Sanki yeni kasalar da sportiflikten biraz daha uzaklaşılmış gibi. Tabi hala rakipleri arasında ilginç ve farklı duruyorlar ancak önceki kasalar beklentimi arttırmıştı o yüzden yeni tasarımlar beni hayal kırıklığına uğrattı. Bu söylediklerim iç tasarım içinde geçerli. Sade ve daha ergonomik bir tasarım olmuş önceki nesle göre özellikle klima kontrolleri daha iyi konumlanmış ancak o eski heyacan gitmiş.




















































   Performans konusunda ise Civic'ler efsaneleşmiş durumdadır. Yeni nesil bir Civic'in piyasaya çıkması demek bir başka Civic neslinin modifiyeci ve performans odaklı kullanım sevenlerin eline düşmesi demek son zamanlarda :). Özellikle V-Tech motorların bunda katkısı büyük. ( Hoş artık birçok marka aynı teknolojiyi kullanıyor ancak ülkemizde garip bir şekilde V-tech'e farklı gözle bakılıyor. ) Test aracımızdaki 1.6 dizel ise çoook ama çok geç kalmış bir model. Uzun zamandır C sınıfı hatchback araçlarda 1.6-1.4 arası dizel motor seçenekleri hele de otomatik şanzıman varsa peynir ekmek gibi satıldı. Bu sırada Honda sadece baktı. Çevreciyim ben çevreci diyerek Hybrid'de direnerek (sedan modelde vardı sadece) bir süre bekledi ancak oradan da istediğini elde edemeyince çevreciliğinden ödün vermeyerek dizel motorunu çıkardı. Ancak geç gelmiş olsa da güzel bir motor var. 120 beygir ve 300 tork üreten araç özellikle kalkışlarda ve ara hızlanmalarda yüksek torkun etkisi ile çok istekli. Bu dizel motora en yakın değerleri sunan Megane 1.6 Dci (130 beygir/320 tork). Honda'nın dizel motor pazarına girer girmez performanslı motor üretip rekabete hızlı başlaması sevindirici. Ancak direksiyona geçersek sportif bir tat veren sertliğe sahip. Tepkilerini beğendim. Yol tutuşu ise sedana göre geliştirilmiş performans tatlarına biraz izin veriyor. Araç ara ara kopacak gibi olduğunda ise ESP hemen müdahale ediyor. Ancak ben kullanırken biraz fazla müdahale edince şaşırttı. Bu motora sahip aracın biraz daha stabil kalmasını beklerdim ancak yinede yanlış anlaşılmasın bu sınıf için gayet yeterli bir yol tutuşu ve acil durumlarda hemen devreye giren standart bir ESP'si var yani güvensiz bir araç değil sadece motordan dolayı insan daha fazlasını bekliyor :). Şanzımanın vites geçişleri ise gayet iyiydi.



   Konfor konusunda ise sınıfının çok üstünde. Yol tutuşu arttırmak için sert süspansiyon seçilmiş olmasına rağmen süspansiyon darbeleri çok iyi emiyor. Genel olarak çok sesli olmasa da ard arda gelen kasis ve tümseklerde biraz fazla ses yapıyor. Yol sesi yalıtımı ise sınıfının üstünde. Rüzgar sesi konusunda da sınıfının üstünde. Motor sesi konusunda ise sınıf standartlarında yani hepsini toplarsak gayet sessiz bir iç mekan var. Dirsekliklerin konumu yeterli. Ayrıca sertliği iyi ayarlanmış hisli bir debriyajı var.



   Kullanım kolaylığı konusunda ise Civic gayet iyi. Birçok yerden saklama alanı çıkıyor. Ayrıca koltukların katlanma şekilleri çok hoş. Klasik katlanmaların dışında uzun eşyaları dik olarak taşımak istediğinizde (örenğin saksılar) koltukların minder kısmını katlayarak arkada alan yaratabiliyorsunuz. Honda'da daha önce de gördüğümüz bu sistemi Civic'de görmek hoşuma gitti. Yol bilgisayarını kullanmak basit. Klima ve ses sistemide aynı şekilde basit. Yol bilgisayarı ve ses sistemine bağlı ekran cama çok yakın konumlandırılmış dikkat dağıtmaması açısından başarılı buldum. Göstergeleri ise alışılmış Civic göstergesi, çift katlı sisteme sahip üst katta dijital hız göstergesi altta ise geleneksel devir saati, benzin ve hararet göstergesi. Özellikle bu yapısıyla sanki Need For Speed oynuyormuşsunuz gibi hissettiriyor :). Bagaj hacmine gelindiğinde ise 407 litre ile sınıfına göre baya bir geniş hatta C sınıfı sedan araçlara selam çakıyor. Son zamanların ufak boy stepne çılgınlığına Honda'nın da katılmış olması ise beni üzdü. Diz mesafesi sınıf standartlarında. Görüş açılarında ise tasarım dolayısıyla sorunlar mevcut. Özellikle arka görüş 2 parçalı camdan dolayı kabus gibi. Oturma pozisyonunu ise beğendim.



   Güvenlik konusunda ise Euroncap'den 5 yıldız alarak beni şaşırtmadı. Bütün güvenlik donanımları ise standart sunuluyor her pakette. ESP ( Honda diliyle VSA ) standart. Genel olarak güvenlik konusunda sıkıntısı yok. Frenler ise yeterli denilecek seviyede. Tepkileri iyi ancak fren pedalını beğenmedim. Tabi yine dediğim gibi sınıf için yeterli ancak bu motor için yetersiz. Genel olarak güvenli bir araç denilebilir ancak birçok markanın yeni araçlarına çarpışma önleyici sistemler eklediğini düşününce 2013 model bir araçta bu tarz teknolojik bir yenilik olmamasını Honda gibi bir markaya yakıştıramadım tek sıkıntısı bu olsa gerek.



   Donanım konusunda ise Comfort ve Sport adında 2 donanıma sahip. Giriş donanımına Comfort denildiğine bakmayın güvenlik donanımları otomatik klima ve ısıtmalı ayna var. ECON adı verilen ekonomi modu ve Start-Stop sisteminin ise standart donanım olması hoşuma gitti. Sport donanımda ise yağmur ve far sensörleri, geri görüş kamerası gibi teknolojik oyuncaklar var. Ayrıca bilgi ekranı standart gerçi bu sınıfta yeni çıkan modeller çoğunlukla kullanıcı dostu olan dokunmatikleri tercih etmeye başladı.



   Kalite konusunda ise Honda sınıf standartlarının üstünde bir malzemeye sahip. Ses sistemi konusunda opsiyonel olarak daha kaliteli bir sistem sunulmalıydı ancak Sport donanımdaki 6 hoparlörlü sistem de gayet yeterli. İşçilik konusunda da önceki nesle göre büyük ilerlemeler var.



   Eğlence faktörüne geldiğimizde ise aracın motorunu çok beğendim, performans konusunda hoş tatlar veriyor. Ancak yol tutuş konusunda araç bu motora yetişemiyor bence. Sakin veya ortalama sürüş için gayet yeterli bir tutuş var ancak daha üst seviyelerde zorlanıyor. Ancak keyfi törpüleyecek kadar çok kontrolsüz bir durum oluşmuyor ancak Honda'ya da yakışmıyor. ESP ise güvenliği tehlikeye atmaya izin vermiyor. Yine de ben başarılı darbe emişi ve sessiz iç mekanında konforlu sürüşler yapmayı tercih ederim bu araçta.




   Sorunsuzluk konusunda ise Honda araçlarının kapı gibi arkasında adeta. Uzun zamandır 5 yıl olan garanti süresini 6 yıl /150.000 km'ye çıkartmış Honda. Ayrıca Honda Civic ismi de sorunsuzluğu ile bilinen bir efsane. Kronik bir sorun konuşmak içinse çok erken.



   Maliyet kısmına geldiğimizde ise Civic HB 1.4 benzinli motor ile 48.9000 TL ile başlıyor. Dizel motorun başlangıcı ise 61.000 TL. Test aracımız Sport paket ise 64.000 TL. Yakın rakiplere bakarsak eğer Kia Cee'd ise test aracımızla yakın fiyata otomatik şanzıman da sunuyor. (Civic'de otomatik şanzıman seçeneği için 1 yıl daha beklemek gerek) Pahalı olarak bildiğimiz Golf ise dizel başlangıcı olarak 59.000 TL istiyor. DSG şanzımana sahip model ise 66.500 TL. Auris'te ise 57.000 TL'ye hem dizel hem cam tavan hemde otomatik seçeneği sunuyor.  Dizel Megane'lar ise 41.000 TL civarında başlasa da bu saydıklarım içinde en yakın  rakibi olan 1.6 DCi motor 61.000 TL ile benzer bir fiyatla başlıyor.Peki bu kadar fiyatı neden saydın derseniz; Honda C sınıfında dizel motor seçeneği pazarına yeni giriyor. Ve görüldüğü gibi fiyatlar çok rekabetçi. Her ne kadar teknolojisi ve performansı yüksek bir motora sahip olsa da bu sınıfta performans 1. öncelik olmadığına göre fiyat konusunda daha rekabetçi olmalı. Özellikle de bu kadar geç girmişken pazara. Yakıt tüketimine gelirsek eğer fabrika verisi şehiriçinde 4.1 lt vermiş. Ben orta trafik ve sert kullanımla henüz 100 km olmamış bir araçla 6.9 lt gördüm fakat zamanla bunun 6- 6.5 litrelere ineceğine eminim. Ayrıca dikkatli kullanımla 5 litre civarında gezinmek mümkün gibi. Bakım maliyetleri ise 380TL civarında.



   Bu arabayı kimler alır? Bu arabayı klasik C sınıfı müşterisi olan genç çiftler ve tutumlu araç isteyen aileler tercih edecektir. Ayrıca C sınıfında farklı bir tasarım arayanlar, sorunsuzluğa önem verenler, dizel motorun tutumluluğunu isteyen ancak performanstan çok fazla ödün vermek istemeyenler, konforlu ve kaliteli bir iç mekana sahip bir C sınıfı araç isteyenler tercih edecektir. C sınıfının önemli müşteri kitlesi olan bayanlar ise dizel de otomatik şanzıman seçeneği olmadığı için 1.4 benzinliye yönelecek ve ya başka markaya kaçacaktır. Ayrıca Honda'ya alışanlar ve sevenler de uzun süre bekledikleri dizel motora kavuşabilirler Civic HB ile.



   Ben bu arabayı alır mıyım? Ne yazık ki hayır. Bu aracı almam ancak bu Civic HB'i beğenmediğim anlamına gelmez. Aracı tek başına değerlendirdiğimde çok beğendim. Ayrıca birçok özelliği (iç mekan kalitesi ve hacmi, motoru gibi) sınıfının standartlarını aşıyor. Ancak özellikle fiyat biraz bel büküyor. İnsanlar zaten Honda dizeline alışık değil ve Honda bu konuda rekabet edecek bir fiyat sunmuyor. Bu sınıfta birçok tutumlu, benzer donanıma ve sürüşe sahip araç bulmak mümkün. Tabi bu rakipler motor konusunda Honda'nın gerisinde kalıyor. En yakın rakibi kim derseniz Megane HB 1.6 Dci GT-Line ve Volkswagen Golf. Megane GT-Line performans konusunda Civic'den iyiyken Golf ise sürüş konforu ve kalite konusunda Civic'den iyi. Benim kalbim GT-Line aklım ise Golf diyor ancak Civic konusunda her ikiside sessiz kalmayı tercih ediyor. (Ayrıca önemli bir not düşmek gerekirse her ne kadar değerler olarak Golf 1.6 TDI düşük gözükse de (105 beygir/250 tork) tork daha alt devirlerde geldiği için performans konusunda Civic'den aşağı kalmıyor. somut veri vermek istersek Civic 0-100 10,5 sn Golf 0-100 10,7sn)



    Son olarak Civic HB ile efsaneleşmiş Type-R nasıl olacak heyecanla bekliyorum diyerek noktalıyorum.

  

7 yorum :

  1. Çok güzel inceleme olmuş keyifle takip ediyorum blogunuzu. Civic Type R hakkında Ayışığı Satış Müdüründen aldığım bilgi 1.6 265 Hp olacağıydı umarım doğrudur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim :). İlginize layık kalmaya çalışacağım. Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. Umarım doğrudur ancak bu durumda Type-R'ı efsane yapan özelliklerden biri kaybolacak demektir; atmosferik motor. Güç çok iyi ancak bence atmosferik motordan ayrılması iyi değil. Type-R bari atmosferik kalsaydı sınıfında farklılık yaratsaydı :)

      Sil
    2. Uzun zamandır takip edemiyordum, mesajınızı yeni gördüm kusura bakmayın. Dedikleriniz çok doğru ancak karbon salınımı ve markaların artık düşük hacimden yüksek güç üretme yeniliği Honda'yı turbo motor yapmaya zorunlu tuttu diye düşünüyorum. Çünkü turbo beslemeli motorlar atmosferik bir motora göre çok daha az karbon salınımına sahip ve Avrupa'daki vergiler de buna göre alınıyor. Honda ve Toyota gibi Japon markalar sorunsuzluk imajlarını korumak için turbo motorlara karşı önyargılı yaklaştılar. Honda'nın 1.6 dizeli bu kadar geç üretmesinin nedenini de buna bağlıyorum uzun bir araştırma ve inceleme sonucu bu motor üretildi. Atmosferik motor bence turbo motora göre çok çok daha zevkli gerek ses olsun gerek devir çevirme olsun gerek sorunsuzluk olsun ancak ne Honda'dan ne BMW'den ne Toyota'dan ne de Subaru'dan ne yazık ki eski efsane atmosferik motorlarını artık göremeyeceğiz.

      Sil
    3. Estafirullah ne kusuru :). Bende geç yazıyorum zaman zaman sınavlar yüzünden :). Kesinlikle yeni karbon salınımı kuralları çok katı. O yüzden BMW gibi bir atmosferik hastası bile artık çift turboya yöneldi iyice. Toyota ise hala turboya karşı mesela GT86 :D. Bu evet biraz sizinde dediğiniz gibi sorunsuzluk amaçlı ama bide otomobilin karakteri ile ilgili. Turbo ile atmosferik araç kullanamk arasında da çok fark var. Yanlış anlaşılmasın turboya karşı değilim ama bazı modeller atmosferik motorla özdeşleşti ve öyle kalabilseydi keşke. Honda'nın dizel motoru geç üretmesinin sebebi ise bence (aldığım duyumlarla da desteklenen bir fikir) çevreci olarak kalmak istemeleri. O yüzden mesela uzunca bir süre Hybrid'de direttiler. Zaten çıkardıkları dizelde sınıfının en çevrecisi denilebilecek konumunda karbon salınımına baktığımızda. Son söylediğiniz konusunda ise umarım yanılırsınız ne diyeyim :( :D. Ama yinede bence arada bir GT86 gibi biz atmosferik severleri mutlu edecek modeller çıkartırlar bence

      Sil
  2. bülent dinçer27 Mayıs 2013 10:32

    blogunuza ilk kez baktım ama test şekliniz bu işten az ok anlayan biri olarak diyorum çok hoş ve optimal. başarılarınızın devamını dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :). Beğenmenize sevindim. İlginize layık kalmaya çalışacağım

      Sil
  3. Mrb bu aracin makyajlandigini duydum direksiyonda ve suspansiyonlarda elden gecirme olmus ayrica dis gorunumunde 1 2 degisim gecirmis acaba nasil olmus fikrini almak istedim ayrica su an piyasanin gozdesi olan i-dtec cdti dci dizel motorlarini denedim ben sahsen 1.6 cdti yi begenmedim 136 hp olmasina ragmen sanki i dtec kadar atik gelmedi ayrica yakit tuketiminin fabrika verilerine gore epey saptigini duydum ama dci daha iyi geldi tabi bunlarin icindde i dtec yakitta avantajli ve benimde encok buhosuma gitti acaba sen ne dersin bu uc populer dizel hakkinda?

    YanıtlaSil