17 Ocak 2013 Perşembe

Mantık Evliliği: Hyundai i20



  Bugünki aracımı Hyundai i20. Hyundai'nin son zamanlardaki yükselen kalitesinin bir göstergesi olan i20 Türkiye'de üretilmesi sebebiyle de ayrı bir öneme sahip. i20 ucuzluğu,kullanışlılığı ve düşük kullanım maliyeti nedeniyle ülkemizde çok talep görüyor. Özellikle de 1.4 CRDI modeli çok talep görüyor. Test ettiğim araç da Hyundai i20 1.4 CRDI manuel (Hyundai dizel modellerine CRDI adını veriyor).






   Tasarım dan başlamak istiyorum. Aslında kesinlile göreceli bir kavram tasarım ancak i20 nin tasarımı hem yenilikçi hemde pek etliye sütlüye bulaşmayan bir şekilde. O yüzden çevremde de bu aracın tasarımını beğenmeyen çok az kişi gördüm. Ne çok sevilecek ne de nefret edilecek bir şekli var arabanın. Tatlı duruyor denebilir.




   Performans a geldiğimizde acayip bir durum söz konusu. Motor aslında 90 beygir ve 220nm tork ile bu araca göre baya güçlü. Belirgin bir turbo geçikmesi* de yok. Ancak sanırım fazla ağırlık (sınıfındakilere göre ortalama 80 kg daha ağır ve aktarma problemine nedeniyle 0-100 hızlanması 13,5 saniye. Bu sınıftaki bir çok dizel araç 12 sn civarında. Hoş bu aracı alacak kişiler bunu çok önemsemeyecektir eminim. Ama yinede değinmek istedim. Gerçi emin olun kağıttaki değerleri direksiyona geçince unutacaksınız. Gerçekten çok performanslı hissettiriyor. Hatta küçük sınıf bir arabadan beklenmeyecek bir performans. Yol tutuşu ise vasat durumda. Sınıfta çita Clio ve Fiesta ile o kadar yükseldi ki i20 çok geride diyebiliriz. Ancak bir aile kullanımı için yeterli derecede güven veriyor.


   Konfor dediğimizde işler yine vasat durumda. Yol tutuşu arttırmak için süspansiyonu sert yapmışlar ama hem yol tutuşa istenen etkiyi vermemiş hem de konfordan çalmış. Bari koltuklar rahat olsa diyosunuz ancak onlar da sert biraz. Şehiriçi için fena değil ancak bozuk yollar ve uzun yollarda yoracaktır araç. Araçta çok fazla yol sesi alıyor bu özellikle uzun yolda can sıkıcı. Gerçi lastikleri değiştirip Michelin gibi kaliteli bir lastikle sorun çözülmese de azaltılabilir.





 Kullanım kolaylığı denince işler değişiyor. Ufak boyutu ve iyi ayarlanmış direksiyonu sayesinde şehir içinde gayet rahat. Bunu i20 direksiyonunda bolca gördüğünüz bayan sürücülerden de anlayabilirsiniz. Sürüşü ve sürüş pozisyonu yeterli derecede iyi. İç hacim ise sınıf ortalamasının üzerinde (bu aslında mükemmel değil ancak zaten o paraya daha iyisi de yok fazla demek :D ).  Kabin içindeki gözler yeterli. Arka koltuklar ise biraz dar. Debriyaj pedalı çok yormuyor. Müzik sistemi ve klimanın kullanımı kolay çok çabuk alışılabiliyorsunuz. Sadece yol bilgisayarını kontrol eden tuş garip bir yerde. Konsolda en ortada ve en üstte bir yerde ilk binince bulmak baya zaman alıyor. Aynı şekilde hareket halinde kontrol etmek zor. Göstergeler de şık ve okunaklı. Bagaj hacmi ise baya büyük sınıfına kıyasla. 295 litre ile en iyilerinden biri. Genel olarak rahat ve kullanışlı diyebiliriz.











   Güvenlik ise Euroncap dan 5 yıldız ile tescillenmiş. Gerçi Euroncap dan 5 yıldız almayanı dövüyorlar  ancak bu arac iyi bir puanla 5 yıldızı hak etti. ANCAK, burada önemli bir soru işareti var. i20 çarpışma testine bütün güvenlik donanımı ile katılıyor. Halbuki başlangıç donanımını düşününce ( ESP* yok ve sadece 2 hava yastığı var) 3 maksimum 4 yıldız alır. Yani aracı alırken bunu da göz önünde bulundurmak lazım. Fren mesafesi 40 m olan güvenlik sınırında.





   Donanım denince aracın en iyi yönüne gelmiş oluyoruz. Başlangıç paketinde bile usb girişli ses sistemi var. 4 donanım seçeneği var ve seçenek yükseldikçe seviye artıyor hatta son donanım paketi sınıfını aşıyor bile. Kliması mükemmel değil ancak yeterli (otomatik klimalı model için yorum yapıyorum)


   Kaliteden kıstıklarını anlayabiliyorsunuz. Müzik sistemi vasat. Sert plastikler var ancak çok fazla değil ve fiyatı nedeniyle yine göz ardı edilebilir seviyede. Mavi ışıklandırma kalite hissini arttırıyor. İlk donanım seçeneği gerçekten kalitesiz ancak diğer 3 donanım seçeneği bu sınıf ve bu paraya yeterli ve çok rahatsız edici kalitesiz plastikler yok. İşçilik ise başarılı. Tabi belirtmeden geçemeyeceğim birşey de Hyundai'nin eski kalitesizliğinin olmadığı. Aslında araç iyi ancak sınıf biraz daha kaliteli olduğundan ortalama demek daha doğru


   Eğlence faktörü dendiğinde ise çok fazla birşey olmadığını söyleyebilirim. Daha çok standartlar üzerine kurulu bir araba. Bu arabayı almak aşk evliliği değil mantık evliliği. Kesinlikle çok doğru ve mantıklı bir araba ama çok da eğlenceli araba değil. Tabi yanlış anlaşılmak istemem. Araba kesinlikle sıkıcı DEĞİL. Sert bir kalkışta 3. vitese geçtiğinizde hala ön lastikler pati çekiyor. Yol tutuşu bir Fiesta veya Clio değil ancak ortalama bir eğlence sağlayabilir. Aynı zamanda yüksek donanım seviyesi sayesinde yolculuğunuz sıkıcı geçmeyecektir.

  
   Sorunsuzluk ise başarılı olduğu bir başka kısım. 5 yıl ultra servis garantisi adı altında 5 yıl/100.000 km sınırlı bir garanti sistemi uyguluyor. 5 yıl boyunca ücretsiz yol yardımı ve yılda 1 kere geniş kapsamlı check-up da bu garanti paketinin içinde. Bu bile Hyundai'nin araca ne kadar güvendiğinin kanıtı. Çok araştırmama rağmen herhangi bir kronik sorun bulamadım. Ayrıca şuan satılan araç makyajlı olduğu için daha avantajlı.

   Maliyete geldiğimizde fiyatlar 1.2 benzinli motor olduğunda 29.490 dan başlıyor ancak 1.4 CRDI motor olunca başlangıç 36.000 TL lere çıkıyor. Dizel bir araç için gayet makul diyebiliriz. Yakıt tüketimi başarılı. Ortalama fabrika verisi 3.8lt. Bu değere ulaşmak zor olsada bu değere yakın bir tüketimi var. Şehiriçi yoğun bir trafikte bile ortalama 5lt yi geçmek zor.Servis ücretlerine geldiğimizde ise gereksiz bir pahalılık söz konusu. Birçok kullanıcı da bu durumdan şikayetçi ancak 5 yıl garantiyi bozmamak için mecbur katlanıyoruz diyorlar. Arada nispeten ucuz servislerde çıkıyor. Fiyatlar standart deseler de servise gitmeden önce iyi bir araştırma yapıp fiyat almalı. Ancak yinede pahalı servis faturalarına hazırlıklı olun derim.


   Özetlemek gerekirse i20 Türkiye şartlarında çok ama çok mantıklı güzel bir araç. Dizel motor tutumlu ve performanslı. İç hacim yeterli, bagaj büyük, yol tutuşu standart bir seviyede, donanım çok yüksek kalite ise yine ortalama belki de ortalamanın bir tık üstünde. Kısaca bir Türk ailesinin genel olarak arabadan beklediği herşeyi fazlasıyla ve ucuz fiyatıyla veriyor. Hoş tasarımıda bir artı olarak yer alıyor. Servis fiyatları ise kafada soru işareti bırakıyor.


   Bu arabayı alır mıyım? Kesinlikle çok zor bir soru. Başlangıç fiyatı olarak Clio'dan 4.000TL, Fiestadan 3000TL daha iyi. Donanım olarak aynı paraya Fiesta'dan daha fazla ancak Clio'dan daha az. Açıkça söylemek gerekirse bu araç çok iyi ancak Clio benim kalbimi feth ediyor. Aynı zamanda donanım seçeneği yükseldikçe fiyatı Clio ile çok yakın bir hale geliyor. Sonuçta eğer başlangıç donanım alınmayacak ise düşünmeden Clio alırım, eğer başlangıç donanımı civarında ucuz birşey istiyorsam düşünür taşınır biryerlerden 4000 TL daha ayarlayıp yine Clio alırım. :D

   

*Turbo gecikmesi: Turbonun devreye geç girmesi sebebiyle oluşan ani güç patlaması. Eski arabalarda bu o kadar fazlaydı ki araçta hızlanırken birden tekme gibi öne fırlamasına ve hızlanmanın artmasına sebep oluyordu. Kulağa eğlenceli gelse de turbonun geciktiği aslında performanstan ve dolaylı yoldan yakıttan kayıp anlamına gelmekteydi. Günümüz araçlarında bu minimum seviyeye indirilmiştir. Hissedilmesi bile çok zordur ki birçok araçta bu gecikme giderilmiştir.                  

  

1 yorum :

  1. Aldıktan sonra okudum ama zaman ayırdığınız ve paylaştığınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil